Sosyal medyanın ilk nesli tamamen metin ve biraz da fotoğraf üzerineydi. İkinci
nesle geçerken video ve fotoğraf ağırlıklı mecraların yükselişini gördük. Mart
ayının son günlerinde açılan Periscope ise bir yerde üçüncü nesli temsil
ediyor: Kişisel canlı yayın…
Güney Afrika’da bir
sahilden surf yapanları çeken bir genç, Hollanda’da bir ofisten kahve molasını
paylaşan çalışanlar, New York’ta Central Park’ta koşan bir grup arkadaş,
öğretmenlerini sınıftan yayına alan öğrenciler, arkadaşı Buse'nin mutfakta
yaptığı kavurmayı yayınlayan Ankara'lı...Hepsi o anda, hepsi canlı, hepsi özel…
Gerçekten farklı bir deneyim.
Halihazırda sadece
IOS’ta mevcut olan Periscope’da facebook ve twitter’ın ilk günlerindeki meraklı
arayışlar, keşifler yaşanıyor. İlk girenler ve kullananlar twitter’da olduğu
gibi haberciler, ünlüler, fenomenler ve teknoloji meraklıları... Bu yazıyı
yazarken internet ekipler amiri Serdar Kuzuluoğlu’nun 352 takipçisi olduğunu
not edeyim.
Seyredilen görüntü
üzerine yorum yapabilme özelliği interaksiyon sağlıyor ve dahası yayınları
yayın bittikten sonra seyretme imkanı da var. Sadece seçtiğiniz kişilere yayın
özelliği uygulamayı özel kullanım için çekici hale getiriyor. Son derece basit,
kullanışlı arayüzü ve 3G’de bile gayet hızlı bir canlı yayın sağlayan teknolojik
altyapısıyla Periscope'un sosyal medya’ya uzun süreden sonra ilk defa yeni bir
soluk getireceği çok açık.
Şu anda gördüğümüz
uygulamanın çok az özelliği var ve daha heyecan veren yönü de bu belki: Kişisel
canlı yayın konusu gelişime çok açık. Tema ve ilgili konulu arama ve yayın
yapabilme, karşılıklı video konferans, saate ve kullanıcıya göre kurulabilecek
alarmlar, lokasyona göre yayın arama, anlık habere göre yayın arama ve bunlar
gibi bir çok özellik Periscope’a gelebilir. Twitter’ın, uygulamayı yayına
başlamasından çok kısa bir süre sonra 100 milyon USD vererek satın alması da
böyle bir potansiyele işaret ediyor zaten. Twitter’ın Periscope’dan önce hayata
geçen başka bir uygulama olan Meercat yerine Periscope’u satın alması da
ileriye yönelik çok önemli bir sinyal.
Böylesine kolay ve
hızlı canlı yayın yapabilme imkanı markalar için de çok ilginç fırsatları
beraberinde getirecektir diye düşünüyorum. Etkinliklerin canlı olarak
paylaşılması, müşteri deneyiminin canlı olarak yaşatılması, ürün ya da
hizmetlere dair anlık canlı yayınların hayata geçirilmesi, saatli içerik
planlamalarının yapılabilmesi bir solukta sayılabilecek olanlar… Zaman içinde
bu mecrada çok ama çok ilginç şeyler göreceğiz... Diğer taraftan spor
karşılaşmaları gibi ticari canlı yayınların ve farklı telif haklarının
korunması, pornografi ve özel hayatınızın birden bire canlı yayına alınma
ihtimali gibi Periscope’un beraberinde getirdiği zorluklar da yine önümüzdeki
günlerde çok tartışılacaktır…
Başkasının gözünden
sıradan günlük hayatı canlı seyretmenin ne anlamı olabilir diye düşünmeyin,
yeni nesil sosyal medyayı en kısa zamanda siz de keşfedin: www.periscope.tv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder